Gazeteciler Cemiyeti | Medya, özgürlükleri tartışıyor
18789
single,single-post,postid-18789,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,boxed,,qode-theme-ver-5.6,wpb-js-composer js-comp-ver-4.3.4,vc_responsive

Medya, özgürlükleri tartışıyor

DSC_1062-620x400

24 Ağu Medya, özgürlükleri tartışıyor

AB Sivil Düşün Programı çerçevesinde Gazeteciler Cemiyeti tarafından yürütülen Özgürlük için Basın (ÖiB) Projesi kapsamında Ankara’da düzenlenen basın toplantısında, gerginleşen ülke gündemi ve basın sorunları tartışıldı

ANKARA – AB Sivil Düşün Programı çerçevesinde Gazeteciler Cemiyeti tarafından yürütülen Özgürlük için Basın (ÖiB) Projesi kapsamında Ankara’da düzenlenen basın toplantısında, gerginleşen ülke gündemi ve basın sorunları tartışıldı.

Ulusal ve yerel basın mensuplarının katıldığı toplantıda ÖiB Proje Koordinatörü Yusuf Kanlı ile İfade Özgürlüğü ve Basın Etiği Ulusal Komite başkanı Prof. Dr. Korkmaz Alemdar’ın basın özgürlüğü ihlallerini özetleyen konuşmalarının ardından, medya mensupları da karşılaştıkları sorunları dile getirdiler.

Proje koordinatörü Kanlı, ÖiB raporlarına yansıyan kısmıyla son iki buçuk ayda 10 yayın kuruluşuna akreditasyon adı altında sansür uygulandığı, 80 içeriğe yayın engelinin yanı sıra 624 internet sitesi ve sosyal medya hesabına da erişim engeli getirildiğini söyledi. Kanlı, “İşten çıkarılan medya mensubu sayısının 57 olmasına rağmen, son dakika gelişmesi olarak sadece bir kurumdan 80 kişinin daha işlerine son verildiği haberi, durumun tehlike boyutunu sergilemektedir” dedi.

Toplantıda, sözlü ve fiziki şiddete uğrayan gazetecilerin sayısının 31 olduğu belirtilirken, şiddetin en çok polis ve ‘kimliği belirsiz kişiler’ tarafından uygulandığı kaydedildi.

Prof. Dr. Alemdar ise kısa konuşmasında, “Biz bu proje ile işsiz kalan ve özgürlüğü ayaklar altına alınan gazeteci ve gazetelerin sorunlarını dile getiriyor ve çözüm arıyoruz” diyerek medyanın karşılaştığı sorunların yine medya mensupları tarafından çözüleceğini ifade etti. Korkmaz, sorunların gazetecilerin yanı sıra, özgürlüklerin söz konusu olması nedeniyle vatandaşın da sahiplenmesi gereğinin altını çizdi. Toplantıda sansür, oto-sansür, akreditasyon uygulamaları ile basın kartlarının fiili olarak çalışan gazetecilerin dışında basın ile ilgisi olmayan kişilere verilmesi ve yerel gazetecilerin Parlamentoya girişlerinin kısıtlanması konuları detaylı olarak tartışıldı. Oto-sansürün çok tehlikeli durum yarattığını ifade eden bir gazeteci bunu “haber merkezlerinde ve editoryal masalarda dolaşan bir hayalete” benzetti. Bir başka basın mensubu ise Ankara’da fiilen bir sendika olmadığını kaydederek gazetecinin haklarını alabilmeleri için, örgütlülükten vazgeçilmemesi gereğinin altını çizdi.

Basın mensuplarına ve yayın kuruluşlarına yönelik davalar konusu tartışılırken, son iki buçuk aylık verilere göre 136 adli işlemin 40’ının devlet erkânı, özellikle de cumhurbaşkanı ve başbakana hakaretten” uygulandığı belirtildi.