Gazeteciler Cemiyeti | Bilgin: Özgür basını savunmak zorundayız
21812
single,single-post,postid-21812,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,boxed,,qode-theme-ver-5.6,wpb-js-composer js-comp-ver-4.3.4,vc_responsive

Bilgin: Özgür basını savunmak zorundayız

NAZMİ BİLGİN

03 May Bilgin: Özgür basını savunmak zorundayız

Dünya Basın Özgürlüğü Gününde Gazeteciler Cemiyeti “doğru bilgi” ve “dürüst gazetecilik” çağrısı yaptı

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü mesajında günümüz Türkiye’sinde her zamankinden daha fazla “doğru bilgiye” ve “dürüst gazeteciliğe” ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

Sadece Türkiye’de değil, dünyada “sahte” ya da “uydurma” haberin ciddi bir sıkıntı olduğunu hatırlatan Bilgin, “Haberin sahtesi elbette olamaz. Eğer içeriği sahte ise, ne kadar albenili olursa olsun söz konusu olan haber değil, olsa olsa dedikodu olur. Dedikodunun da haberciler için hiçbir değeri olmaması gerekir” dedi.

Türkiye’de yıllardır “gazeteci kim” sorusuna cevap aranmakta olduğunu ve herkesin kendince bir gazeteci tarifinde bulunduğunu hatırlatan Bilgin, “Hep söylemekte, hatırlatmaktayız. Gazetecinin eğrisi, doğrusu, köşegeni, üçgeni, candaşı, yandaşı olmaz. Gazeteci her zaman haberden, doğrudan yana olmalıdır. Profesyonel gazetecilik, amatör ruh ve etik ilkelere sıkı sıkıya bağlılık basın sektöründe aranan en önde gelen şartlar olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Gazetecilik ile halkla ilişkiler mesleği arasında geçişgenlik olabileceğini ve bazı gazetecilerin mesleklerinin bir bölümünde halkla ilişkiler alanında görev yapmalarının normal de olduğunu kaydeden bilgin, “Ancak gazete ve mecmuaların, TV ve radyoların adeta halkla ilişkiler bültenlerine döndürülmesi asla kabul edilecek gelişmeler olamaz. Aynı şekilde muhbirlik ile muhabirliğin de karıştırılmaması gerekir. Muhabirlik kutsaldır ancak muhbirliğin gazetecilikle, gazetecilerle ilgisi olmaması gerekir” dedi.

Gazetecilerin mesleklerini yerine getirirken özgür olmalarının halkın haber alma hakkının da gereği olduğunu hatırlatan bilgin, 3 Mayıs itibarıyla hapishanelerde 139 gazetecinin tutuklu veya hükümlü olarak bulunmasının Türkiye’ye yakışır bir durum olmadığını kaydetti.

BM Genel sekreteri Antonio Guterres’in 3 Mayıs mesajında vurguladığı gibi siyasi liderlerin özgür basını savunmalarının çok önemli hale geldiğini vurgulayan Bilgin, herkesin gerçeğe ulaşma hakkının korunması için gayret göstermesinin içinde bulunulan sıkıntıların aşılmasında büyük yararı olacağını kaydetti.

1993 yılından bu yana kutlanan 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde gazetecilere yönelik baskı ve bezdirme politikalarının sona erdirilmesinin ve gazetecilerin adil bir yargılama sonucunda hürriyetlerine kavuşmalarının samimi dileği olduğunu söyleyen Bilgin, “Gazetecilik suç değildir. Meslek dışı tavır ve davranışları nedeniyle çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kalan gazeteciler dâhil herkes için adalet istendiğinin altını çiziyorum” dedi.