23 Haz Arcayürek’i Andık
Usta gazeteci Cüneyt Arcayürek, ölümünün birinci yılında ailesi, meslektaşları ve sevenleri tarafından anıldı.
Arcayürek’in Gölbaşı Mezarlığı’ndaki kabri başında yapılan anma töreni, eşi Esin Arcayürek’in konuşmasıyla başladı. “Eşimi kaybedeli bir yıl oldu, acı bitmez, o nurlar içinde uyusun’’ diyen Esin Arcayürek’ten sonra arkadaşı, Anayasa Mahkemesi eski Başkanı ve Gazeteciler Cemiyeti Onur Üyesi Yekta Güngör Özden konuştu. “Cüneyt Arcayürek’in hepimizin yüreğinde yeri vardır’’ diyen Özden ‘’Ne ezilip büzülürdü ne eğilip bükülürdü. Cüneyt Arcayürek örnek bir gazeteciydi’’ şeklinde konuştu. Cumhuriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay da ‘’Bana veda mektubu yazmıştı ve gittiği yerden de gözüm üzerinizde olacak derdi’’ dedi.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin de yaptığı konuşmada , Cüneyt Arcayürek’in yaşamının, doktora tezi gibi kapsamlı olduğunu belirterek şunları söyledi: ‘’Babamın çok yakın arkadaşıydı. 60’lı yıllarda bir kaza geçirdim ve omzumdan yaralandım. Babam Ankara dışındaydı, annem Cüneyt Abi’ye söylemiş, geldi Volkswagen arabasına beni aldı, Hacettepe Hastanesi’nde Doktor Nasır Bey’e götürdü. Yol boyunca da bana hep ‘Omzun acıyor mu?’ diyordu, daha sonraki yaşantımızda da beni her gördüğünde ‘Acıyor mu’ diye takılırdı. Cüneyt Abi omzum acımıyor, yüreğim acıyor.’’
Bilgin, Cüneyt Arcayürek ile Metin Toker’in Türkiye’de Basın Yayın Yüksekokulları açılması için girişimde bulunduklarını belirterek, ‘’Bugün elli yıl oldu binlerce öğrenci bu iki ustanın girişimleriyle eğitimli iletişimci olarak mesleğe atıldı’’ dedi.
CHP İzmir Milletvekili ve Gazeteciler Cemiyeti Basın Meclisi Üyesi Mustafa Balbay da Cüneyt Arcayürek’in muhabirlik özelliğini anlatarak şöyle konuştu: ’’Her sabah sohbet ederdik, gece yarısı bir bakan istifa etmişti vakit çok geçti rahatsız etmek istemedim, ertesi gün sert bir dille ‘Bilmek isterdim’ demişti. Yine bir sabah sohbetimizde Gölbaşı Mezarlığı’nı istediğini söyledi ben de ‘Tamam’ dedim, ‘Yapmazsan bak…’ demişti. “
Gazeteci Necati Zincirkıran da Arcayürek’in cenazesine dizlerinden ameliyat olduğu için gelemediğini belirterek, ’’Ben onun hem Genel Yayın Müdürü hem de kayınpederiydim. Fişek gibi birisiydi. Bonn Basın Müşavirliği’nden Ankara’ya getirdik Hürriyet gazetesine temsilci yaptık. Hürriyet çok farklı bir formattır çok kısa zamanda uyum sağladı ve başarılı oldu. Hobisi kitap yazmaktı, yakın siyasi tarihimiz üzerine 40’tan fazla kitap yazdı, huzur içinde uyuduğunu hissediyorum‘’ dedi.
İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün kızı, gazeteci Metin Toker’in eşi Özden Toker de Arcayürek’in gazeteciliğine değinerek, ‘’Cüneyt Arcayürek ‘Dünyanın en güzel mesleği gazetecilik, ama adam gibi yapacaksın’ derdi. Kendisi de adam gibi yaptı. Genç meslektaşları da adam gibi olsunlar’’ diye konuştu.
Gazeteci Faruk Bildirici de Arcayürek ile şu anısını anlattı: ’’İlk tanıştığımda ‘Beni her saat arayabilirsin, yeter ki haber olsun’ demişti. Bir gün yazısında bir hata vardı, o zamanki şartlarda ulaşmak zordu. Ben de kendiliğimden o maddi hatayı düzelttim, çok kızdı. Her ne şart olursa olsun yazısına dışarıdan müdahaleyi kabul etmezdi.’’
Cumhuriyet gazetesi muhabirlerinden Ayşe Sayın da Cüneyt Arcayürek ile son dönemde çalışma fırsatı bulduğunu belirterek şunları söyledi: ‘’Bir gün faks makinesine kağıdı ters takmışım. Bunu görünce bana ‘Bravo haberini gizliyorsun’ demişti.”
Eski Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliği ve eski RTÜK başkanlarından Ali Baransel de Cüneyt Arcayürek’in yarım asırlık dostu olduğunu, kendisinin evlenmesinde önemli katkıları olduğunu ifade ederek, ‘’O sözünün eriydi’’ dedi.
Törene, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in yanı sıra Başkan Vekili Savaş Kıratlı, Başkan Yardımcısı Kemal Karacehennem ve Yönetim Kurulu üyesi Ali Şimşek de katıldı.
