Gazeteciler Cemiyeti | GÖP yabancı meslektaşlarımızla dayanışma içerisindedir
19168
single,single-post,postid-19168,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,boxed,,qode-theme-ver-5.6,wpb-js-composer js-comp-ver-4.3.4,vc_responsive

GÖP yabancı meslektaşlarımızla dayanışma içerisindedir

ÜMİT GÜRTUNA KÜRSÜ

26 Nis GÖP yabancı meslektaşlarımızla dayanışma içerisindedir

Özgür ve demokratik toplumlarda örgütlenme, ifade ve basın özgürlüğü, bilgi edinme, eleştirme, protesto etme ve gösteri düzenleme temel haklardandır. O nedenle de hem ulusal düzenlemelerle hem de uluslararası beyannamelerle teminat altına alınmışlardır.

Seçimler çeşitli rejimlerde olabilmektedir. Demokrasilerde seçimlerin önemi halkın yeterince ve adil bir şekilde bilgilendikten sonra bilinçli tercih yapabilmesi, milli iradenin bilgi ile şekillenen tercihine göre ülke yönetimlerinin oluşmasına imkan vermesidir. İfade ve basın özgürlüğü önündeki her engel demokrasiye vurulan yeni bir darbe, engellemedir. İfade ve basın özgürlüğünün baskı altına alındığı, sansür, oto-sansür mekanizmalarıyla sınırlandığı, yoksunlaştırıldığı ve hatta algı operasyonları yapılarak muhalif seslerin susturulduğu durumlarda demokrasiden bahsedilmesi mümkün değildir.

Türk medyasına yönelik sindirme ve uysallaştırma kampanyasının giderek yabancı basına yönelik olarak da uygulanmaya başlanması endişe verici bir durumdur. 94 gazeteci örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu dönem sözcüsü Gazeteciler Cemiyeti’nin Özgürlük için Basın programı Mart ayı raporunda “daralan özgürlük ortamından” yabancı medya mensuplarının da nasiplerini aldığına dikkat çekilmiş Norveçli, İspanyol, İngiliz ve Alman gazetecilere bu dönem çalışma izni verilmemesi, bazılarının daha havaalanındayken cep telefonları ile bilgisayarlarının mahkeme kararı olmaksızın incelemeye alınması, yine bazılarının ülkelerine geri dönmek zorunda bırakılması endişe verici olarak nitelenmişti.

Maalesef, durum giderek kötüleşmektedir. Bu dönemde sınır dışı edilen, gözaltına alınan, Türkiye’ye sokulmayan veya haklarında çeşitli nedenlerle soruşturma açılan yabancı gazetecilere Amerikalı, Yunan, Rus, Hollandalı muhabirler de eklenmiştir.

Hükümetin bu duruma kabul edilebilir, mantıklı cevap vermek yerine sıklıkla “güvenlik gerekleri” açıklamasını yapması sanki bir yerlerde yabancı medya kurumlarının ve gazetecilerin de sınıflandırılıp bir ambargo listesinin oluşturulduğu izlenimini vermektedir.

Elbette ki yabancı gazetecilerin Türkiye’de bulunmalarını ve çalışmalarını düzenleyen yasalar, genelgeler vardır ve bunlara uyulmalıdır. Ancak, Türkiye’den transit geçecek bir fotoğraf muhabirinin havaalanından ülkesine geri gönderilmesinin veya yıllarca İstanbul’da görev yapan bir muhabirin oturma, çalışma izninin yenilenmemesi yoluyla ülkeden ayrılmaya mecbur bırakılmasının “güvenlik gerekçeleri” gibi genel ve muğlak bir ifade ile geçiştirilmesi kabul edilemez. Yabancı basın mensuplarına yönelik ve ülke imajını da ciddi bir şekilde zedeleyen bu durumun mantıklı, uluslararası normlara uygun izahata ihtiyacı vardır.

Gazetecilere Özgürlük Platformu olarak gelişmelerden büyük kaygı duyduğumuzu, yabancı meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olduğumuzu kamuoyuna açıklarız.

 

Ümit Gürtuna

Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri ve

GÖP Dönem Sözcüsü