Gazeteciler Cemiyeti | Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin: “Basın özgürlüğü korkuların kurbanı olamaz”
19500
single,single-post,postid-19500,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,boxed,,qode-theme-ver-5.6,wpb-js-composer js-comp-ver-4.3.4,vc_responsive

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin: “Basın özgürlüğü korkuların kurbanı olamaz”

kürsü iyi

01 Ara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin: “Basın özgürlüğü korkuların kurbanı olamaz”

Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti darbe girişimiyle birlikte Türkiye’nin “savrulduğu” olağanüstü dönemden, korku ortamından çıkması, “normalleşmesi” çağrısında bulundu. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin vatandaşların sürekli olarak bir korku ortamında yaşamasının toplumsal sorunlar doğurmasından endişe ettiğini söyledi.

Adana’nın Aladağ ilçesinde yaşanan yangın faciasının ardından ilan edilen yayın yasağının kısa sürede bir milletvekilinin başvurusuyla mahkemece kaldırılmasını “alkışlanacak bir gelişme” olarak tanımlayan Bilgin, “Maalesef yayın yasağı uygulaması sıradanlaştırıldı” dedi.

Ülke güvenliği, soruşturma gereği veya ulusal çıkarlar için bile olsa yayın yasağının “olağanüstü” bir uygulama olmasının unutulmaması gerektiğini belirten Bilgin, hemen her önemli gelişmeden sonra yayın yasağı uygulanmasının çok ciddi bir “anomali” haline geldiğini kaydetti.

Bilgin “Yayın yasağının rutinleşmesi, sıradanlaşması asla kabul edilemez. Basın özgürlüğü korkuların, fobilerin kurbanı olamaz” dedi.

“Haber alma, gelişmelerden haberdar olma, haberleşme anayasal bir özgürlüktür. Aynı zamanda uluslararası güvencelerle korunmaktadır. Halkın haberleşme, gerçekleri öğrenme, bilgi edinme hakkına saygı gösterilmesi demokratik yönetimin gereğidir. İnsanların akıllı tercih yapabilmesinin ilk koşulu bilgi edinme hakkının işlevsel olmasıdır,” diyen Bilgin “Tarihimizde ilk kez bir yangınla ilgili haberlere yasak getirilmesi sanki çok önemli bir ayıbın kamuoyundan saklanmaya çalışıldığı izlenimini uyarmıştır” dedi.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin, ülkedeki her türlü olumsuz gelişmeyi 15 Temmuz darbe girişimine ve darbecilere karşı uyanık olma gereğine bağlanmasının bir paranoyaya dönüştüğünü üzülerek izlediğini söyledi. Bilgin, Türkiye’de tarikatların, zaviyelerin kanunla kapatıldığı gerçeğine rağmen

toplumda var olmaya devam ettiklerinin herkesçe bilindiğini kaydederek, büyük facianın yaşandığı öğrenci yurdunun bir tarikata ait olmasının halktan gizlenmesi amacıyla yayın yasağı uygulanamayacağını, aksine yasaklara rağmen tarikatlara öğrencilerin peşkeş çekilmesine göz yuman siyasetçi ve yöneticilerin kanun önünde cevap vermesi gerektiğini söyledi.

Bilgin, “15 Temmuz büyük bir acı, melun bir gelişmedir. Artık her başarısızlıkta veya hoşa gitmeyen olayda, karşılaştığımız felakette darbe girişiminin arkasına saklanmayı bırakmalı, normalleşmeliyiz” dedi. Bilgin, Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’ndaki yangında biri görevli 11 öğrenci olmak üzere 12 canın kaybedildiğini 22 kişinin de yaralandığını halktan saklamanın mümkün olamayacağını söyledi.

Bilgin, “Görülmelidir ki yönetimin bilgisi ve desteğiyle ülkenin her köşesinde benzer yurtlar, kurslar tarikatların yönetiminde faaliyet göstermektedirler. 15 Temmuz darbe girişimi de bir sapkın bir dini örgütlenme sonucu olduğu unutulmadan tedbir alınmalıdır. Bir cemaatle savaşırken diğer cemaatleri kayırmaya, gözetmeye, gelişmelerine imkan sağlamaya çalışmak doğru davranış olmayacaktır,” dedi.